HESTİAS’LA TANIŞIN
Marco Polo, tek tek her taşıyla bir köprüyü anlatır. “Peki köprüyü taşıyan taş hangisi?” diye sorar Kubilay Han. “Köprüyü taşıyan şu taş ya da bu taş değil, taşların oluşturduğu kemerin kavsi,” der Marco. Kubilay Han sessiz kalır bir süre, düşünür. Sonra ekler: “Neden taşları anlatıp duruyorsun bana? Beni ilgilendiren tek şey var, o da kemer.” Marco cevap verir: “Taşlar yoksa, kemer de yoktur.” * (İtalo Calvino, Görünmez Kentler)
Arkaik dönemlerden beri insan, yaşam kalitesini yükseltmenin olanaklarını aradı. Sanatsal ilerlemelerle kültür, mühendislik çözümlemelerle de medeniyet inşa etti. Nasıl kültürel faaliyetleri medeniyet ekseninden ayıramıyorsak; sanatsal ve estetik algıları da mühendislikten ayıramayız. Bin yıllardır; kentleri, uygarlıkları ve nesilleri birleştiren, iletişimin ve ulaşımın sembolü olan köprülerin kemerlerindeki kavsi mühendislik çözümlerle buluruz; ama, o kavisleri sanat, felsefe, tasarım ve mimarlık değerlerini yüklenmiş taşlarla inşa ederiz.
Biz Hestias olarak, merkeze insanı koyuyor ve onlara sadece yaşamlarını sürdürecekleri mekanlar değil, uygun çözümler inşa etmek ilkesini benimsiyoruz.